Nükleer enerji sektöründeki en son gelişmelerin ele alındığı ve organizasyonunu Nükleer Mühendisler Derneği ve ASO”nun üstlendiği “VI. Uluslararası Nükleer Santraller Zirvesi” 5- 6 Mart 2019 tarihlerinde, İstanbul Pulman Otel ve Kongre Merkezi’nde açıldı.
Nükleer alanda faaliyet gösteren yerli ve yabancı firmaların bir aya geldiği zirvenin açılışı Nükleer Mühendisler Derneği Başkanı ve Uluslararası Nükleer Santraller Zirvesi ve Fuarı Başkanı Dr. Erol Çubukçu, Akkuyu Nükleer Yönetim Kurulu Başkan Vekili Anton Dedusenko, Kore Hidro & Nükleer Güç Başkanı Chung, Jae-hoon, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, T.C. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji Genel Müdürlüğü Daire Başkanı İbrahim Halil Dere’nin katılımıyla gerçekleşti.
Zirvenin açılış konuşmasını yapan T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Dere, Nükleer, Türkiye için bir seçenek değil, zorunluluktur. Akkuyu NGS’nin temeli atıldığından bu yana bu alanda büyük adımlar attık dedi. Türkiye’nin yakın zamana kadar nükleere yeni başlayan ülkeler sınıfında olduğunu belirten Dere, özellikle 2018’de açılan Akkuyu Nükleer Santrali ile büyük bir adım atıldığını dile getirdi.
Almanya, Fransa, Rusya, Güney Kore, İspanya, Japonya ve Çin başta olmak üzere nükleer endüstriye yön veren ülkelerden 100’e yakın firmanın Türk firmaları ile buluştuğu Zirve’de özel sektör kuruluşlarından temsilciler ve akademisyenler de yer aldı.
Zirve kapsamında açılan fuar alanında ortak stant ile katılım sağlayan TSE & BV, katılım sağlayan firma ve ziyaretçilere uygunluk değerlendirme alanındaki çalışmalar ve Enstitü faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Nükleer enerji konusunda başlıca hedeflerinin; yerli firmaların yetkinliklerinin geliştirilmesine destek olmak, nükleer projelerde yer alabilmelerini sağlayabilmek olduğunu belirten TSE & BV yetkilileri, kalite altyapılarının gelişmesini sağlamak, farklı standart ve kod gerekliliklerine uyumun sağlanması, nükleer teknolojinin lokalizasyonuna altyapı oluşturabilmek ve nükleer tesis güvenliğinin oluşmasına maksimum katkıyı sağlayabilmek olduğunu belirttiler.